KAIZEN

KAIZEN

Kaizen iki Japonca kelimeden gelir: Kai (iyileştirme) ve Zen (iyi). Zamanla, “sürekli iyileştirme” olarak bilinir hale geldi. Birçok iş uygulamasından farklı olarak, Kaizen’in gücü, tüm çalışanların – CEO’dan atölye asistanına – işi geliştirmek için önerilere katkıda bulunmalarını istemekten geliyor.

30 yıldan fazla bir süre önce, Masaaki Imai çığır açan “Kaizen: Japonya’nın Rekabetçi Başarısının Anahtarı” kitabını (McGraw Hill) yazmak için oturdu. Bu kitap sayesinde, KAIZEN terimi batı dünyasında tanıtıldı. Bugün KAIZEN dünya çapında bir kuruluşun uzun vadeli rekabet stratejisinin önemli bir ayağı olarak kabul edilmektedir. Bu terimi iş geliştirme için sistematik bir yaklaşım olarak ortaya koyduğundan beri, KAIZEN ‘i uygulayan şirketler sürekli olarak üstün sonuçlar elde etmişlerdir.

“KAIZEN iyileştirme anlamına gelir. Üstelik kişisel yaşamda, ev hayatında, sosyal yaşamda ve çalışma hayatında da sürekli iyileştirme anlamına gelir.”

Masaaki Imai,
Kaizen Enstitüsü Kurucusu

Yalın bir üretim aracı olarak Kaizen kalite, verimlilik, güvenlik ve işyeri kültürünü geliştirir. Bu, zaman içinde önemli gelişmeler sağlayan küçük günlük değişiklikler uygulayarak gerçekleşir. Kaizen, Japonya’yı II. Dünya Savaşı’ndan sonra yeniden inşa etme çabası sırasında ortaya çıktı. Birkaç ABD ticari danışmanı, üretimi geliştirmek için Japon şirketlerle işbirliği yaptı. Sonuç, Kaizen de dahil olmak üzere birçok yeni yönetim tekniğinin geliştirilmesiydi.

Kaizen israfı (muda) azaltarak ve aşırı zor iş süreçlerini ortadan kaldırarak (muri) çalışır. Yalın bir iş uygulaması olarak, Kaizen, tüm çalışanların gözlem ve deneyimlerine dayanarak öneriler geliştirmek ve öneriler sunmak için alanlar aradığında başarılı olur.

Baştan beri, tüm önerilerin kabul edilebileceği ve katılım için olumsuz sonuçlara yol açmayacağı açıkça anlaşılmalıdır. Bunun yerine, çalışanların işyerini iyileştiren değişiklikler için ödüllendirilir. İşçiler daha güvenli hale gelir ve şirketi geliştirmeye yatırım yapar. Sürekli geliştirilebilecek alanları arayan liderler haline gelirler.

 


Kaizen’e Başlarken

 

Kaizen’e ilk başladığınızda akılda tutulması gereken birkaç şey var:

• Eğitim ile başla. Herkesin Kaizen’in işyeri kültürünün bir parçası olduğunu bilmesi gerekir.
• Üst yönetimden Kaizen’i destekleyin. Çalışanların ihtiyaç duyduklarında destek alabileceklerini bilmeleri gerekir.
• Fikirlerin akmasını sağlayın. Kaizen panolarını, kaliteli çevreleri ve öneri kutularını kullanın. Çalışanlar etkili iletişim kurmak için bir yol gerekir.
• Çalışanların mümkün olduğunda kendi önerilerini uygulamalarına izin verin. Bu katılımı teşvik edecektir.
• Engelleri kaldırmak. Kaizen tahtaları burada özellikle faydalıdır. Çalışanların fikirlerini paylaşmalarına, ilerlemelerini takip etmelerine ve her gelişmenin faydalarını görmelerine izin veriyorlar.

Bu, Kaizen programınızın hız kazanmasına ve başarılı olmasına yardımcı olacaktır. İşçiler, görevlerinde bir mülkiyet duygusu kazanacak ve işin her alanında daha fazla yer alacaklar.

Diğer Yalın Araçlar ile Kaizen’i Desteklemek
Kaizen basit bir ilke sunar: işlerin nasıl geliştirilebileceğine bakın, geliştirin ve tekrar tekrar geliştirin. Bunu Planla (Plan) – Yap (Do) – Kontrol Et (Check) – Önlem Al (Act) Yasasını (PDCA) kullanarak, çalışanlara sorunları bulma, çözüm geliştirme ve sürekli bir döngüde çözümler uygulama konusunda güçlendirme yaparak yapabilirsiniz.

 

1) Plan: İşi, projeyi veya süreci nasıl yapacağını planla,
2) Yap: Planladığın gibi uygula,
3) Kontrol Et: İstediğin sonuçlara ulaşabildin mi? Ne tür sorunlar ve hatalar çıktı kontrol et. Ölç ve analiz yap,
4)Önlem Al: Bir sonraki planlamanı kontrol aşamasında yaptığın öğrenmeyle iyileştir ve geliştir.

PDCA’ya ek olarak, Kaizen diğer yalın araçlarla desteklenebilir. Bu yalın araçlar genellikle Kaizen felsefesini bir şemsiye gibi düşünürsek bu şemsiyenin altında şu birimleri görmemiz mümkündür.
Otomasyon: Verimliliği artırın ve otomasyonla işleri kolaylaştırın.
Kanban: İhtiyacınız olduğunda ihtiyacınız olan envanteri alarak Kaizen’i güçlendirin.
5S: Organizasyonu, standardizasyonu ve güvenliği artırarak sürekli iyileştirmeyi destekleyin.
TPM: Arıza süresini azaltın ve önleyici bakım ve eğitim ile genel üretimi artırın.

Kaizen’i çalıştıran şeyin bir kısmı esnek olmasıdır. İhtiyaçlarınıza en iyi şekilde uyan yalın araçlar kullanılarak desteklenebilir. Grafik Ürünlere Göre 5S’den En İyi Uygulama Kılavuzuna sahip Kaizen’i desteklemek için 5S’yi nasıl kullanabileceğinizi keşfedin. Güvenliği, kaliteyi ve karı artırın.

Kaizen Şemsiyesi

 

– Müşteri yönelimi
– Toplam kalite kontrolü
– Kalite çemberleri
– Öneri sistemi
– Otomasyon
– İş yerinde disiplin
– Toplam verimli bakım- Kalite iyileştirmesi
– Tam anında üretim
– Sıfır hata
– Küçük grup faaliyetleri
– İşçi yönetim işbirliği
– Verimlilik iyileştirme
– Yeni ürün

Kaizen’in Faydaları Nelerdir?

Kaizen’i kullanmak birçok fayda ile sonuçlanacaktır. Beklenen faydalardan bazıları:

• Artan verimlilik
• Geliştirilmiş kalite
• Daha iyi güvenlik
• Düşük maliyetler
• Geliştirilmiş müşteri memnuniyeti

Diğer faydalar, şirketin genel kültürünü iyileştirir ve çalışanların elde tutma oranını arttırır:

• Geliştirilmiş iletişim ve işbirliği
• Geliştirilmiş moral ve çalışan memnuniyeti
• Çalışanlar ve yönetim arasında şirkete daha fazla kişisel yatırım.

KAIZEN’DEN FAYDALI ENDÜSTRİLER NELERDİR?

Kaizen’in doğumu doğrudan imalatla bağlantılı olmasına rağmen, diğer endüstrilere de fayda sağlar:

• Finans
• Bilişim Sistemleri
• Yazılım
• Sağlık hizmeti

Kaizen’in (7) Prensibi

1. Problemi kabul edin.
2. Çok para gerektirmeyen projeleri seçin.
3. Önce “bizim” problemlerimize bakın, ”onlarinkine” degil
4. Tek ölçü ekonomik çıkar olmamalıdır.
5. Önceliği saptayın. Projeyi kalite, maliyet, dağıtım vs. ilkelerine dayalı olarak yürütün.
6. Planla, uygula, kontrol et, önlem al (PUKÖ) çevrimini izleyin
7. Doğru çözüm araçlarını kullanın.